top of page

Ne Kadar Hazırsınız?


Değişmek, zayıflamak, spor yapmak, sosyal hayatımıza daha fazla vakit ayırmak, insanlara hayır diyebilmek, terfi almak, iyi bir iş bulmak, hayalimizdeki işi ve daha pek çok şeyi yapmak istiyoruz.

Peki bunun için ne yapıyoruz?

Terapilerde ve koçluk seanslarında kahraman “kişi” ve “kendi çabalarıdır”. İçinizde “artık” bir şeylerin değişmesi düşüncesi ile bir sabah uyanırsınız ya da bir gece uyuyamazsınız.. Harekete geçersiniz. Bir terapistten, bir yaşam koçundan randevu alırsınız. Bu andan itibaren kendinizi iyi hissedersiniz. Kendiniz ve niyetiniz için bir adım atmışsınızdır...

İlk görüşmeye gider ve çok yüksek ihtimalle çözmek istediğiniz konuya dair hiçbir çözüm olmadığını düşünerek oradan ayrılırsınız. Aslında süreç bundan sonra başlamaktadır. İki seans arasında yapacaklarınız, düşünme ve davranma şekliniz, farkındalıklarınız, anlamlandırmalarınız o arada gerçekleşir.

Sosyal hayatınıza daha fazla vakit ayıramıyorsanız, istediğiniz gibi bir işte çalışmıyorsanız, yapmak istediklerinizi sürekli erteliyorsanız ve bunun gibi her sorunun altında düşünce-duygu-davranış kalıpları, inançlar, korkular, değerler gibi gerçekleriniz yatar. Tek görüşmede yıllarca biriktirdiğiniz inançlarınızı, değerlerinizi, korkularınızı ortaya koymak; bunları çözüp sizi rahatlatmak mümkün değildir. Her şeyde olduğu gibi burada da belli bir zamana, koç ve danışan olarak katedilecek belli bir mesafeye ihtiyaç vardır.

Bu zaman diliminde her şey yolunda da gitmeyecektir üstelik. Zorlandığınız, yüzleşmek, yapmak, duymak istemeyeceğiniz bazı gerçekleriniz olacaktır. Emek vermeniz, değişmek için ilk günkü gönüllülüğünüzü, yola neden çıktığınızı aklınızın ve kalbinizin bir köşesinde yaşatmanız gerekecektir. Sorumluluklarınız olacaktır. Bunlara sahip çıkmak, niyetinize ne kadar sadık olduğunuzu da gösterecektir.

Siz tüm bunları kendiniz için yaparken; sizi ve yaptıklarınızı sorgulamayan, sonuna kadar güveneceğiniz, doğru zamanlarda yapacağı doğru hamlelerle seçenekleriniz arasından en iyisini görmenizi sağlayacak kişi de koçunuz olarak yanınızda olacak, sizinle birlikte ilerleyecektir.

Günümüzde sonuca kısa yoldan ulaşmak gibi bir alışkanlık var. Tahammül eşiklerimiz giderek düşüyor. Olduramadıklarımızın faturasını karşımızdakine kesiyoruz. Hemen bir sonraki insana geçiyoruz. Git gide daha memnuniyetsiz ve talepkar kişilere dönüşüyoruz. Aslında tam da bu noktada olmak istediğimiz insandan vazgeçiyoruz.

Kiminle çalışırsanız çalışın emek ve zaman vermeden kalıcı bir değişim yaşamak mümkün değil. Oldu zannedersiniz henüz içselleşmemiştir, kısa bir süre sonra tüm değiştiğini düşündükleriniz bir bumerang gibi size geri döner. Yediklerimizi nasıl sindiriyorsak bunun için de vücudumuza belli bir zamanı tanıyorsak; tüm değişimler de böyledir. Verilen emek + zaman.

Sürece güvenmek, kendinize inanmak kadar değerli ve önemlidir. Adım atmaktan korkmayın lütfen. Eylemsiz plan hiçbir işe yaramaz. Harekete geçmezseniz ya da sizin yeterli ve gerekli özeni kendinize göstermezseniz ikinci bir kişi sizin adınıza tek başına ilerleyemeyecektir. Özellikle koçluk almak isteyen danışanlar için bu önemli noktaları arşivime eklemek istedim.

59 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page