Yeni yıl geliyoooooor. Yeni yılda kendinizi nasıl süsleyeceğinize karar verdiniz mi :)
Yeni bir yıla sayılı günler kala sokaklar, alışveriş merkezleri, mekanlar ve tabii ki evler mutlulukla hazırlanıyor. Birbirinden güzel fotoğraflar şimdiden insanı heyecanlandırıyor. Her yıl daha güzel, daha farklı süsler ağaçları parlatıyor.
Soğuk hava, sıcak kahve, atkı, bere, eldiven, neşeli şarkılar film karesi gibi yaşanıyor. Tüm bunlardan çok keyif alıyorum. Yeni bir yıla başlamak tüm gidişatın içinde yeni bir şans gibi hissettiriyor bana. Sanki 31 Aralık’ta bir defter bitiyor ve 1 Ocak’ta yepyeni bir defter beni bekliyormuş gibi... Sıfırlanmak gibi, yeniden doğmak gibi, olmasını istediğim ne varsa o yıl bu yılmış gibi...
2016’da beklemenin daha çok beklemeye yol açtığını öğrendiğim için bu yıl 2017’den bana getirmesini istediğim değil de benim ona katmak istediğim bir listeye başladım. Bende listeler bitmez ancak bu güne kadar olanları paylaşabilirim diye düşündüm.. Bir de harekete geçmek isteyenler, yeni kararlar alma eşiğinde olanlar ve tadını çıkarmak isteyenler için ufak bir kitap listesi yaptım. Okuduğum, altını çizdiklerimden.. (Bir kaç tanesi ile ilgili yorumlarımı daha önce yapmıştım. Dilerseniz bir göz atabilirsiniz.)
İşte yeni yılda kendimi bunlarla süslemek ve her daim dengede kalmayı arzuluyorum:
Daha çok şükredeceğim. Şükrettikçe, yaşarken küçük ve hatta çok da önemli olmadığını düşündüklerimin ne kadar değerli olduğunu görüp şaşırıyorum. An’da kalmanın bir yolunun şükretmek olduğuna inanıyorum. O an yaptığınız, yediğiniz, baktığınız, dinlediğiniz her ne ise farkına varıyor ve aslında teşekkür ediyorsunuz. En güzeli de bunların tamamen olumlu olması da gerekmiyor. Kötü olduğunu düşündükleriniz için de, içten içe daha kötüsünün olmuş olması ihtimalinin her zaman var olduğunu biliyorsunuz.
Dengede kalmak için bana düşenleri görüp, sorumluluklarımı kabulleneceğim. Denge benim için ruhen, bedenen ve zihnen kendimi sağlıklı hissediyor olmam anlamına geliyor. Onlar arasında olan bitene kalbimin de onay veriyor olması önemli tabii. Hepimizin ruhunun, bedeninin ve zihninin ihtiyaçları farklı mutlaka. Burada ki öz “sağlıklı ve an’da” olduklarını hissetmek.
Çok daha da çok gülümseyeceğim. İnsan sihir yapabilir mi derseniz, gülümserse evet yapabilir derim. Tabii ki içten, samimi.. Samimiyetle yapılmayan davranışlar, yansıtılan duygular hep havada kalıyor. Belki oldu sanıyorsunuz ama olmuyor. O bağ kurulmuyor. Tüm iç organlarınızla gülümseyin. Sadece dudak kenarları değil; kalp, karaciğer, böbrekler hepsi aynı anda aynı enerjiyle. Herkese, cömertce. Sevgi kapılarını açan bir etkisi var.
Harekete geçmek, harekete geçmek, harekete geçmek... ne söylediğimiz değil; ne yaptığımızdır önemli olan. Harekete geçmek yani eylem içinde olmak bizi biz yapan. Düşüncelerimiz elbette gerekli ve değerli. Ancak eylemsiz düşünce bizi yıpratmaktan başka bir işe yaramıyor. Niyetlerimizi geleceğe ertelemek, kendimize verdiğimiz sözleri tutamamak kendimize olan inancımızı zedeliyor malesef. Yola çıkmak lazım. Ne olacaksa olacak. Bunu kontrol etmek için bazı önlemler almak mutlaka lazım fakat yolun kendi hediyelerinin olacağını da unutmadan. Yol sizi değiştirebilir, dönüştürebilir, bambaşka yollara saptırabilir ama günün sonunda bu sizin yolunuzdur onu siz inşa etmişsinizdir ve bu muhteşemdir.
Hak ediyorum! Eğlenmeyi ve kendimi ödüllendirmeyi.. Bir çoğumuz hayatın akışı içinde bu maddeyi atlar. Günlerce çalışırsınız sunum çok iyi geçer, o iş alınır, hedefler tutar, sınavdan geçilir ama sonuçta kendimizi ödüllendirmeyiz. Bunu bir düşünün derim. Herkesten alırız övgüyü de kendimize gelince bir aferini, kendimizi alıp bir yemeğe götürmeyi, kendimize çok görürüz :)
Diğerleri mevzusu.. Kültürümüz ortak, zayıf taraflarımız kardeş o nedenle bir çoğumuzda “ne derler?”, “kaç kişi beğenecek?”, “Ayşe neden beğenmedi?” , “oldu mu acaba?”, “çok iyi değilim heralde!” kaygıları her zaman olmasa da zaman zaman hortlayabiliyor. Buna nacizane bir çözüm : söyleyenin kim olduğuna göz ucuyla bakmak. Yani sizin o konu ile ilgili referans alacağınız ve sözüne güveneceğiniz biri mi bu kişi. Sizi eleştirdiği konuda kendisi nasıl? Yorum yapmak çok kolay. Sağlıklı ve verimli bir geri bildirim için önce iyi niyet sonra konu hakkında bilgi, tecrübe gerekir. Siz konuşurken sizi gerçekten dinlemeyen; sizdeki bilgiyi sadece kendisine fayda sağlayıp, hayatında kullanmak için almaya çalışanları lütfen referans kabul etmeyiniz.
İyi niyete çok önem veriyorum. Benim için her şeyin başı NİYET! Tecrübesi olmayabilir, bilgi sahibi değildir ve fakat size karşı o kadar sevgi dolu ve iyi niyetlidir ki zarar görebileceğiniz noktalarda sizi sarıp, sarmalar. Bu madde çok önemli. Şahsen bir süredir uyguluyorum ve çok mutluyum. Sağlıklı, sevgi dolu ve temiz bağlar hepimizin ihtiyacı.
Yardım istiyorum! Bu da hayatı kolaylaştıran bir formül. Herkese yardım ediyorsunuz bu harika. Peki ya yardım alıyor musunuz? Yardım istemediğiniz için insanlar size yardım etmediğinde kendinizi yalnız mı hissediyorsunuz? Bu gayet normal. Yalnız değilsiniz. Sorumlulukları alan, yükler belini büküp, boynunu fıtık ettiği halde ses çıkarmayanlar kulübü var. Kulübün de bir sürü üyesi. Yardım istiyorum diyemeyenlerin yalnızlığı gerçeği. Lütfen yardım isteyin. En ufacık konudan en ağırına kadar. Hem kim bilir belki onlar da size destek olmak istiyor fakat sizden onlara fırsat kalmıyordur. En azından bir kez deneyin. Göreceksiniz başkalarına size yardım etme fırsatını verdiğinizde her şey daha kolay olacak.
Ben yeni yılda daha sık deneyeceğim! Hatta başlıyorum ve sizden yardım istiyorum. Siz kendinizi nelerle süsleyeceksiniz bu yıl bana yazar mısınız? Sizin yazdıklarınızı derleyip paylaşabilirim böylece.
Listeye kilo vereceğim, spor yapacağım, kendime vakit ayıracağım, aileme daha çok vakit ayıracağım gibi maddeleri bilerek ve isteyerek eklemedim. Bunları önemsiz bulduğum için değil, zaten yukarıdaki bir kaç maddeyi uygulamaya koyduğunuzda bunların hepsi kendiliğinden bir görevmiş gibi olmadan yapılabilecek hale geleceği için.
Son bir madde ve çok önemli bir madde :
Kendim kalacağım. Bunu hayatımın her an’ı yapmaya çalışıyorum. Kendinizin olun, başkalarının yolundan gitmek, diğerlerinin hayatında neler oluyor diye kafa yormak, başkası gibi davranmak, olmadığınız özellikleri giymeye çalışmak nafile bir telaş. Yormayın, yorulmayın. Olduğumuz gibi çok değerli, özel ve tekiz.
1 ay kala yeni yılınız kutlu olsun! Yeni yıl yok, yeni AN var. Hadi başlayalım..
Yeni yılda kendinize hediye edebileceğiniz 5 kitap:
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı / ROBERT M. PIRSIG
Dinginliğin Gücü / ECKHART TOLLE
Ruhun Anatomisi / CAROLINE MYSS
Su Üstüne Yazı Yazmak / MUHYİDDİN ŞEKUR - http://www.nazlibuyuksoy.com/single-post/2016/11/19/Su-%C3%9Cst%C3%BCne-Yaz%C4%B1-Yazmak
Siddhartha / HERMANN HESSE